KÜLTÜR SANAT

“Herkesin içinde bir ‘Bay Samir’ gizleniyormuş”

Yeryüzü çoktandır bütünüyle bir deliler evi oldu: Bay Samirin Yolculuğu

Amerikan filozof, sosyolog Herbert Marcuse’ün sözleri eşliğinde Bay Samir, özgür bir toplum arayışında zenci bir kızla karşılaşır. Bu karşılaşma ona özgür düşünebilme fırsatını sunar. Hayatın asıl anlamını sorgulayan Bay Samir, yorucu bir yaşam mücadelesi ile tanışır ve kendini yabancılaşmış hisseder.

İçinde bulunduğumuz karmaşık çağda, Bay Samir, içsel yolculuğunu koşu bandında anlamlandırır. Bu yolculuk, onun sabitlik ve rutin arasında sıkışıp kaldığı modern hayatın simgesidir. Onun karşısına çıkan plastik vitrin mankeni, iç sesi veya dostu gibi farklı kimliklerde yansır.

Kozmopolitan Tiyatro ekibi, Bay Samir’in hikayesini sahneye taşıyarak günümüz insanının duygusal hallerine ayna tutar. Yabancılaşmanın derinliklerinde sallanan Bay Samir, X ve Y kuşağı insanlarının yorgunluğunu ve yalnızlığını yansıtır.

Oyunun sahneleme sürecinde ise insan bedeni en önemli enstrümandır. Reji anlayışı, oyuncu performansına odaklanırken, ses ve ışık tasarımı atmosferi zenginleştirir. Koşu bandı ve Sabit Efendi figürü, kapitalist sisteme eleştirel bir bakış sunar ve insanın sürekli değişen dünyada yabancılaşmasını temsil eder.

Bay Samir’in özgün karakteri ve onun içsel yolculuğu, izleyicilere hem ayna tutmakta hem de insanın evrenselliğini anlamakta destek olmaktadır. Tiyatro eseri, insanın her yaşta karşılaştığı zorlukları ve hayata dair sorguları cesurca ele alır.

Kozmopolitan Tiyatro ekibi olarak öncelikleri, seyirciyle buluşma ve gerçek ve derin duyguları sahnede canlandırma üzerinedir. Özgün karakterler ve yabancılaşma temasıyla dokunan oyunları, günümüz insanının içsel yolculuğunu anlamlandırmada önemli katkılar sunar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu