Araf Suresi’nin 10. Ayeti: “O halde beni hatırlayın, size karşılığında ben de sizi hatırlayayım. Bana şükredin ve nankörlük etmeyin!” şeklinde Türkçe olarak tercüme edilir. Arapça yazılışı “فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا لِي وَلَا تَكْفُرُونِ” şeklindedir.
Araf Suresi 10. Ayetin Şükürle İlgili Anlamı ve Yorumu
Araf Suresi 10. Ayet, şükretmenin önemine vurgu yaparak insanları düşünmeye sevk ediyor. Ayetin Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı şu şekildedir:
وَلَقَدْ مَكَّنَّاكُمْ فِي الْاَرْضِ وَجَعَلْنَا لَكُمْ فٖيهَا مَعَايِشَؕ قَلٖيلاً مَا تَشْكُرُونَ (Araf Suresi, 10)
Ve lekad mekkennakum fil ardı ve cealna lekum fiha maayiş’, kalilen ma teşkurun.
Ayetin açıklamasında, insanların yeryüzüne yerleştirilip ona geçim kaynakları verildiği ve yine de insanlığın Allah’a yeterince şükretmediği vurgulanmaktadır. Yani, insanlara verilen nimetlere minnettar olmak ve şükretmek gerekmektedir. İnsanın yaşadığı dünyayı düşünüp değerlendirerek şükretmesi önem arz etmektedir.
Ayetin fazileti ve tefsiri, insanlara dünyada yaşama imkanı verilirken bu nimetin farkında olup şükretmenin önemi üzerinde durmaktadır. İnsanlara yeryüzünde tasarruf yetkisi verilmiş ve bu yeteneğin şükrünü yerine getirmemekten doğan bir sitem içermektedir. Her bir insanın nankör olmaktan kaçınarak Allah’ın lütuf ve ihsanlarına karşı minnettarlık duyması gerektiği vurgulanmaktadır.
Yeryüzünde yaşayan insanların Allah’ın verdiklerine şükretmesi ve bu nimetlerin kıymetini bilmeleri gerekmektedir. Ne kadar az şükrettiğimizi düşünerek, verilen nimetlere karşı minnettarlığımızı artırmak yaşamımızı daha anlamlı kılabilir.