Unutulmaz lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun sırlarla dolu ölüm yıl dönümü yaklaşıyor.
Muhsin Yazıcoğlu’nun Hayatı ve Ölümüyle İlgili Gizemli Hikayesi
Türk İslam dünyasının önemli siyasetçilerinden biri olan Muhsin Yazıcoğlu, Keş Dağı eteğinde yaşamını yitirmesiyle gizemli bir ölüm vakası olarak hatırlanmaktadır.
1954 yılında Sivas’ta doğan Yazıcoğlu, vatanına, bayrağına ve dinine adamış bir dava adamı olarak tanındı. Ülkücüler teşkilatında lise yıllarında aktif görev alarak siyasi hayatına adım atan Yazıcoğlu, ilerleyen yıllarda Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde yöneticilik yapacak kadar yükselecekti.
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesini kazandıktan sonra dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e mektup yazarak ülke içindeki karışıklıklara dikkat çeken Yazıcoğlu, “Eller silah değil, kalem tutmalı” diyen bir lider olarak öne çıktı.
12 Eylül 1980 öncesi Mamak Cezaevinde idamla yargılanan 220 ülkücü arasında yer alan Yazıcıoğlu, 13 yıl süren hapis cezasının ardından beraat etti ve siyasete geri döndü.
Yazıcıoğlu’nun hayatı ve siyasi kariyeri 28 Şubat dönemindeki duruşuyla da anılmaktadır. “Tanka asla selam durmam” şeklindeki tavırları, darbecilere karşı duruşunu simgeler nitelikteydi.
Ancak kader, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünde gizemli bir iz bıraktı. 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’tan Yozgat’a gitmekte olan helikopter, bilinmeyen bir sebeple düştü. Helikopterde bulunanlar arasında sadece bir kişi yaralı olarak kurtulurken, Yazıcıoğlu ve diğer yolcuların kanında yüksek miktarda zehirli gaz bulunması olayın ardında karanlık soruları beraberinde getirdi.
Ölümünün ardından Türkiye dışında da gıyabi cenaze namazları kılınan Muhsin Yazıcıoğlu, binlerce kişinin katıldığı Ankaradaki cenaze töreninin ardından vasiyeti üzerine Tacettin Dergahının bahçesine defnedildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da andığı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü, Türk siyasi tarihinde hala çözülemeyen bir sırrı barındırıyor.