Cumartesi Anneleri’nin hikayesi, Galatasaray Meydanı’nda 1000 hafta boyunca devam etti ve en sonunda bir kitaba dönüştü.
Cumartesi Anneleri’nin Bin Hafta Eylemi: Kayıpların Ardında Bıraktıkları
27 Mayıs 1995 Cumartesi günü saat 12’de ilk adımlarını atan Cumartesi Anneleri, Türkiye’nin en uzun soluklu eylemine imza atıyor. Gelecek haçta, 25 Mayıs’ta, bininci haftaya ulaşacaklar.
Gazeteci Serdar Korucu, 18 kişinin gözaltında kaybolmasıyla sonuçlanan trajik hikayeleri anlamak adına 22 kayıp yakınıyla buluştu. Korucu, Cumartesi Anneleri: Galatasaray Meydanı’nda Bin Hafta kitabını Doğan Kitaptan çıkartarak bu acı dolu fakat umut dolu hikayelere ışık tutuyor.
Türkiye’nin basını, bu toplumsal hareketi Arjantin’deki Plaza de Mayo Anneleri’ne benzetti ve onlara “Cumartesi Anneleri” ya da “Cumartesi Anaları” adını verdi. Bu eylem, gözaltında kaybedilen sevdiklerinin izini süren yakınlarının haklı taleplerini gündeme getiriyor.
Kitap, 29 yıllık bir eylemin izlerini sürerek hem gazete ve televizyon arşivlerinden hem de kayıp yakınlarının yürek burkan anılarından bahsediyor. Korucu, en fazla gözaltında kayıpların 80 darbesi döneminde başladığını ve 90’larda doruk noktasına ulaştığını aktarıyor.
Cumartesi Annelerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde kabul edildiğini hatırlatan Korucu, 80 darbesinde kaybolan oğlu Celil’i arayan Berfo Ana’nın hikayesini de anlatıyor.
Kitapta, Galatasaray Meydanı’nda sevdiklerini arayanlar arasında bulunan Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun’un yürek parçalayan sözlerine de yer veriliyor: “En kıymetlinizi alıp yok ediyorlar. Yaşamdan tüm izlerini silip hiç yaşamamış gibi yaşamanızı istiyorlar. Oysa bizim sevdiklerimiz yaşadılar. Çok güzel yaşadılar. Ya sizin babanızı kaybetselerdi ne yapardınız diyorum. Ben o güzelliklere sarılıp babamı aramaya devam edeceğim.”
Konya’da nefes kesen bir tatbikatın hikayesini unutmadan, Cumartesi Anneleri’nin yüzlerce haftadır direngenlikle sürdürdüğü mücadeleyi anmaya devam edeceğiz.