Vietnam’da 12,5 milyar dolarlık dolandırıcılık yapanlara idam cezası verilecek
Vietnam Merkezli Gayrimenkul Şirketi Başkanı Hapis Cezasına Çarptırıldı
Vietnam’ın finans merkezi Ho Chi Minh City’de görülen dava sonucunda Van Thinh Phat Holdings Group’un Başkanı Lan, zimmete para geçirme, rüşvet ve bankacılık kurallarını ihlal etmek suçlarından suçlu bulundu.
Emlak kraliçesi Truong My Lan, ülkenin kayıtlara geçen en büyük mali dolandırıcılığı olan 12.5 milyar dolarlık suç nedeniyle ölüm cezasına çarptırıldı. Bu miktar, Vietnam’ın GSYH’sinin yüzde 3’üne denk geliyor.
67 yaşındaki Truong My Lan’ın Saigon Ticaret Bankası’ndan çektiği kredinin büyüklüğü ise 44 milyar dolar olarak belirlendi.
Lan’ın dava süreci, iktidardaki Komünist Parti lideri Nguyen Phu Trong’un yolsuzlukla mücadele kampanyasının bir sonucu olarak dikkat çekti. Dava kapsamında 2 bin 700 kişi ifade vermeye çağrıldı, 10 devlet savcısı ve yaklaşık 200 avukat dava üzerinde çalıştı.
Lan’ın avukatlarından Nguyen Huy Thiep, müvekkilinin suçlamaları kabul etmediğini ve kararı temyize götüreceklerini belirtti. Lan, zimmete para geçirme suçundan idama, rüşvet ve bankacılık düzenlemelerini ihlal suçlarından ise 20’şer yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Vietnam’da ölüm cezası genellikle şiddet içeren suçlar için uygulanırken ekonomik suçlar için de uygulanabiliyor. İnsan hakları grupları, son yıllarda yüzlerce hükümlünün ölüm cezasına çarptırıldığını ve çoğunlukla zehirli iğneyle infaz edildiğini belirtiyor.
Thanh Nien gazetesi, davadaki 84 sanığın cezalarının üç yıl şartlı tahliyeden ömür boyu hapse kadar değiştiğini bildirdi. Lan’ın, Hong Konglu işadamı kocası Eric Chu ve 17 yıl hapis cezası alan yeğeni de bu sanıklar arasında yer alıyor.
Duruşma sırasında yargılara ticaret hayatına annesine yardım ederek başladığını anlatan Lan, Van Thinh Phat adlı emlak şirketini 1992 yılında kurduğunu belirtti. Lan, mali dolandırıcılık suçlamalarını hâlâ reddediyor ve kararı temyize götüreceklerini ifade etti.
Devlet gazetesi VnExpress’in aktardığına göre, sanığın eylemleri sadece mülkiyet yönetim haklarını ihlal etmekle kalmadı, aynı zamanda SCB’yi incelterek insanların Parti ve Devlet liderliğine olan güvenini sarsacak şekilde suçlandı.