Sevgili eşinden kalan son anıyı çaldılar.

Saral Ailesinin Kedisi Yumak Çalındı: Gözyaşları ve Umudun Hikayesi

Sultangazi’nin Malkoçoğlu Mahallesi’nde yaşayan Saral ailesinin kızı, babalarına olan sevgisinin bir ifadesi olarak sahiplendiği scottish cinsi kediyi kaybetmenin acısıyla yüzleşiyor. Yaklaşık altı ay önce kucaklarına aldıkları bu tatlı dostlarını, babalarının vefatının ardından kaybetmenin hüznünü yaşıyorlar.

Emin Saral, kızının hediyesine evladı gibi sahip çıkmış, ona büyük bir sevgiyle bakmıştı. Ancak kader, üç ay önce Saral ailesine veda etmesi için acı bir sınav hazırlamıştı. Emin Saral’ın ardında bıraktığı hatıra olan Yumak isimli kedi, ailenin yas sürecinde bir ışık olmuştu.

Ancak 12 Mayıs’a gelindiğinde, Saral ailesinin yaralarını sarmaya çalıştığı bu zorlu dönemde, yaşanan bir hırsızlık vakası her şeyi alt üst etti. Saat 20.00 sularında, Saral ailesinin ikamet ettiği binanın önünden geçen iki yabancı, kedinin pencereden fark edildiğini ve ardından çalındığını fark etti.

İçerideki kedinin kaçmaması için yapılan sinekliği zorlayan hırsızlar, kıymetli dostu Yumak’ı alarak sırra kadem bastı. Ailenin ev sahibi Zale Saral, kedinin kayıp olduğunu ve sinekliğin hasara uğradığını fark edince dehşete kapıldı.

Güvenlik kamerası görüntüleriyle birlikte polis merkezine başvuran Zale Saral, kedinin kurtarılması için adeta bir umut ışığı oldu. Yüreğinde Yumak’a dair saklı kalan bir umuttu bu.

Kediyi çalan hırsızlar, sokaktaki güvenlik kamerasına yakalandı. Görüntülerde, kedinin sevimli yüzü ve hırsızların sinsilik dolu hareketleri adeta yürekleri burktu.

Zale Saral’ın anlatımıyla, olayda yatan manevi değerler ve hüzün dolu anılar, bir kara gecenin yıldızları gibi parlıyordu. Hırsızlar, sadece bir kedi çalmamışlardı belki de, bir ailenin huzurunu, bir kızın sevgisini almışlardı elleriyle.

Karanlığa savrulan umudun karşılığında Saral ailesinden yükselen ses, bir tek istekte bulunuyordu: “Alan Allah rızası için lütfen geri getirsin. Geri getirirse ben şikayetimden vazgeçeceğim. O bizsiz duramaz. Biz onu bebek gibi büyüttük.”