Katillerin oyunlarını engelleyen cinayet masası!
“ABLAMA ULAŞAMIYORUM” İFADESİYLE BAŞLAYAN CİNAYET VAKALARI
1992 yılında Diyarbakır’da yaşanan cinayetler, gizemli bir atmosferin oluşmasına yol açtı. Karlarla kaplı bir kış Diyarbakır’ı teslim almaz, ancak soğuk havasıyla şehri sarmalar. İlkbaharın serinliği hissedilirken, polis ekipleri, şehre gelen bir ihbar üzerine dehşet dolu bir olayla karşı karşıya kalır.
Kapıyı çalan polisler, içeriden ses alamazlar. Çilingir çağrılır, kapı açılır ve karşılarına çıkan manzara, tüyler ürpertici bir cinayet tablosudur. Kadın ve çocuğunun kanlar içindeki cansız bedenleri, polisleri şoke eder. Araştırmalar başlar ve Cinayet Masası ekipleri, olayın perde arkasına odaklanır.
Hasan Dinç ve ekibi, cinayetleri aydınlatmak için detaylı incelemelere başlar. Evdeki belirtiler, doğru ipuçlarını vermeye başlar. Boşanmış bir kadının evindeki dağınıklık, ziynet eşyalarının çalınmış olması, hırsızlık şüphesini güçlendirir. Cinayet Uzmanı Hasan Dinç, her detayı titizlikle inceler ve şüphelileri tek tek sorgular.
Kardeşin ifadelerinden, telefon kayıtlarına; tanıkların gözlemlerinden, komşuların dediklerine kadar her detay incelenir. Cinayetin perde arkasındaki gerçekler, adım adım açığa çıkarılır. Cinayet Masası ekibi, her bir ipucunu değerlendirir ve yürüttükleri titiz çalışma sonucunda katilleri bir bir yakalar.
İlk başta hırsızlık vakaları gibi görünen cinayetlerin ardında yatan gerçekler, tek tek gün yüzüne çıkarılır. Gizli ilişkiler, ihanetler, hırsızlık oyunları ve karmaşık planlar, Cinayet Masası’nın kararlılığı ve uzmanlığıyla boşa çıkarılır.
Hasan Dinç ve ekibi, bu zorlu ve karmaşık cinayet vakalarını çözerek adaleti sağlarlar. Cinayetlerin ardındaki gerçekler, usta işi bir dedektiflik çalışmasıyla gün yüzüne çıkarılır. Katillerin oyunları bozulur, adalet yerini bulur. Birbirine bağlı iki cinayet vakasının aydınlatılması, Cinayet Masası’nın profesyonelliğiyle mümkün olur.