İstanbul’da Koşu Tutkunu Kişiler ve Yarışlara Olan İlgi Yükselişte
Koşmak: Sporun Sınırlarını Zorlayan Değişken Bir Aktivite
Koşmak, yalnızca atletlerin değil, farklı branşlardaki sporcuların da tercih ettiği bir aktivite haline gelmiştir. Futbolcuların antrenman programlarında bile önemli bir yere sahip olan koşu, sakatlıktan dönen bir oyuncunun hazırlık sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır. Ayrıca, boksörlerin güçlerini artırmak için ağırlık kaldırmalarının yanı sıra koşmaları da yaygın bir uygulamadır. Rocky’nin ringte dövüşürken koştuğu sahnelerin efsanevi unsuru olmasının boş bir hikaye olmadığını söylemek mümkündür.
Artık atlet kelimesi, sadece atletizm sporuyla ilişkili bir tanım olmanın ötesinde, farklı branştaki sporcuların fiziksel kapasitelerini tanımlamak için kullanılmaktadır. Günlük dilimizde bile koşunun önemi büyüktür. Bir başarıyı ifade etmek için “ipi göğüslemek”, acelemiz olduğunda ise “bir koşu gidip gelmek” deyimlerini sıklıkla kullanırız…
Uzun bir süredir, koşu amatör sporcuların, ofis çalışanlarının salon dışında tercih ettiği bir spor haline gelmiştir. Sabahın erken saatlerinde İstanbul’un sahil hattında veya parkların, ormanların etrafında koşanlara rastlamanız artık alışılmış bir manzara haline gelmiştir. Bu ilgiyi gören belediyeler ve çeşitli organizatörler, amatörlere açık olan yarışları her ay düzenlemeye başlamışlardır.
Atletizm Federasyonu’nun faaliyet takviminde yer alan “özel yol koşusu” olarak adlandırılan yarışlar, genellikle 5 ve 10 kilometrelik mesafelerde koşulan yarışları temsil etmektedir. Ancak yol yarışlarıyla sınırlı kalmayıp, şehir trafiğine kapatılan caddelerde değil, aynı zamanda şehrin içindeki büyük parklarda, uzak orman patikalarında düzenlenen trail koşuları gibi farklı branşlardaki yarışlar da popülerliğini korumaktadır.