MANŞETLER

“Gümüş Yıl etkinliğinde bir araya geldiler”

İki Çağrı Bir Gerçek Polisiye: Bergüzar Korel ve Düğüm Dizisi

Yıl 1992Çalıştığım dergi için Nerede O Eski Jönler? başlıklı bir yazı dizisi hazırlıyordum. Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Ediz Hun, Engin Çağlar ile röportaj yapmış, listemdeki sıra Tanju Korel e gelmişti. Aradım, daha önce görüştüğüm meslektaşları gibi ikiletmeden randevu verdi. Birkaç gün sonrası için Ulus taki evine davet etti. Eve girdiğimde Tanju Korel, pencerenin yanındaki tekli koltukta gazetesini okuyordu. Eşi Hülya hanım (Darcan) ile küçük kızı Bergüzar oyun oynuyordu. Büyük kızları Zeynep ise başka bir odadaydı.

Sohbetimizden sonra röportaja başladık, Hülya hanım ise; Haydi biraz ders çalışalım diyerek Bergüzar ile yan odaya geçti. Röportaj bitiminde, Tanju Korel, Hülya hanıma seslenerek Röportajımız bitti. Haydi yemek yiyelim. Masaya bir tabak daha koy lütfen dedi. Yemeğe kalmamı istiyordu. Güzel bir ev yemeğini de epeyce özlemiştim ama mahcubiyetimden Teşekkür ederim efendim. Rahatsız etmeyeyim dedim. Gülerek; Yemeğe kalmazsan röportajı yayımlamana izin vermem dedi. Bir süre sonra masaya oturduğumuzda; Tanju Korel, sordu; Nerede kalıyorsun? Feriköy Erkek Öğrenci Yurdu nda kaldığımı söyleyince; Yemekleri nasıl? diye sordu.
Yurt yemekleri gibi cevabını verince Canın ne zaman ev yemeği çekerse ara, gel. Çekinme dedi. Aile sıcaklığında Hülya hanımın lezzetli yemeklerini yediğim o akşam ve Tanju Korel in babacanlığı hafızamdan hiç silinmedi. Mekânı cennet olsun O yıl 10 yaşında olan Bergüzar Korel, baba ve annesinin mesleğini seçerek oyunculuğa yöneldi. 17 yaşında başladığı mesleğinin gözde oyuncularından biri oldu. Bergüzar Korel, oyunculuğa çok erken başladığı için bu yıl, 25 inci yılını kutluyor. Bir başka ifadeyle mesleğinin Gümüş Yılı nda

Bu özel yıla denk gelen çalışması, Prime Video için çekilen Düğüm adlı dizi. Dizide; başrolleri paylaştığı arkadaşları ise Caner Cindoruk ile Serkan Altunorak Güzel bir tesadüf olarak onlar da profesyonel kariyerlerinin 25 inci yılındalar. Prime Video, ilk Türk original dizisi 8 bölümlük Düğüm ü yayınlamaya başladı. OGM Pictures yapımı polisiye dram / gerilim türündeki Düğüm ün yapımcılığını Onur Güvenatam, yönetmenliğini ise Can Ulkay üstlendi. Bergüzar Korel in hırslı ve idealist bir haberci olan Neslihan Turhan ı canlandırdığı hikâyede; Caner Cindoruk: İşinde başarılı ve güvenilir Komiser Nejat … Serkan Altunorak: Neslihan ın eşi rolünde duygusal ve kırılgan bir akademisyen olan Vural … İbrahim Selim: Neslihan ın sunduğu Tek Gerçek programının yapımcısı… Ece Dizdar: Rakip kanalın televizyoncusu… Itır Esen: Neslihan ın asistanı…Kaan Meriç Sezen: Neslihan ın oğlu Can … Düğüm Hakkında: Neslihan Turhan; güvenilirlik ve doğruluk prensipleri üzerine inşa ettiği karakteri ve kariyeriyle tanınan, yetenekli bir televizyoncudur. Kayıp ve cinayet dosyalarını incelediği, yüksek reytingli Tek Gerçek programını sunan Neslihan; başarılı olmak ve bu başarısını sürdürmek konusunda bitip tükenmeyen bir hırsa sahiptir. Son yayınında yer altı dünyasının karanlık isimlerinden birine meydan okurken ağzından çıkan Oğlum olsa acımam! cümlesi, hayatının en zor sınavını başlatacaktır. Oğlu Can ın katıldığı bir partide arkadaşı Lal i öldürmekle suçlanması Neslihan ın hayatını alt üst eder.

Rakip kanalın dosyayı programda işleyeceğini öğrenen Neslihan, dosyayı onlardan alır ve kendi programında yer vermeye karar verir. Neslihan ın bu çekişmeli yolculuğu, onun dürüstlük ve güvenilirlik prensiplerine olan bağlılığını sınayacaktır. Tek bir çıkmazı vardır: Oğlunu canlı yayına çıkaracak mıdır?

Bergüzar Korel, Serkan Altunorak ve Caner Cindoruk; Habertürk ten Mehmet Çalışkan a Düğüm merkezinde verdikleri röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
IKI ÇAGRİ BIR GERÇEK Teklif geldiği zaman Düğüm ün hangi özellikleri sizi etkiledi?Serkan Altunorak… Aslında Bergüzar ile ilk tasarım halindeyken de bu projenin içindeydik. O zamanlar Caner yoktu (Gülüyor). O zaman, senaryomuz on bölümdü. Gerçi bu halindeki tasarım ve senarist ekibi de aynıydı. Daha sonra farklı bir şeye dönüştü. Pandemi dönemiydi. Pandemi döneminde başlamıştık fakat daha sonra Bergüzar ın Leyla ya hamile kalışı ve pandeminin ikinci yükseliş yaptığı dönem sebebiyle projemiz durmuştu. Aradan üç – dört sene geçti. Ben Zeytin Ağacı nın ikinci sezonunu çekmeye hazırlanırken bu proje tekrar gündeme geldi. Nasıl olacak, nasıl edecek? derken… Biz o zaman da Bergüzar ile çok yüksektik, sonra Caner ve İbrahim Selim de dâhil oldu, kadronun yenilendi. Caner ile daha yeni bir işten çıkmıştık. Rolü de çok beğendiğim için ve kadroyu da duyunca seve seve işin içine dâhil oldum. Benim serüvenim böyleydi.Bergüzar Korel… Üç sene önce senaryoyu ilk okuduğumda projenin ismi bile farklıydı. İşin kreatif tarafında yer alıyordum, masa başında çok uzun çalıştım. Sonra pandemi dönemi, hamilelik derken proje rafa kalktı. Açıkçası; ben üç sene sonra tekrar bana bu proje geldiğinde çok şaşırdım. Prime Video nun ilk Türk original dizisi olmasının istendiğini duymuştum. Sonra beni Onur (Güventam) aradı, zaten projeyi biliyordum ve üzerine çok da çalışmıştım. Nasıl olur, zamanı nasıl tuttururuz? derken… O dönemde, kadrodan bir tek Serkan ı biliyordum. Eski kadro mu, yeni kadro mu olacak, şöyle mi, böyle mi? derken hiç düşünmeden içinde olmak istedim. Zaten Can hoca (Ulkay) ile o zaman birlikteydik. Bir anda çekimlere başladık.Caner Cindoruk… Ben en son dâhil olanlardanım. Bazı hikâyeleri okuduğunuzda onun nereye geleceğini öngörebiliyorsunuz. Biz de tecrübeyle birlikte zamanla oraya doğru evrildik. Ben bu hikâyeyi ilk okuduğumda, çok iyi, çok güncel ve çok özenli ve matematiğinin çok iyi olduğunu düşündüm. Çünkü polisiye işlerde izleyicileri, her bölüm o yükseklikte tutmak çok zordur. O merakı, o tansiyonu kaybetmemek önemlidir ve senaryoda bu matematiğin hepsi çözülmüştü. Tabii ki Bergüzar ı ve Serkan ı da duyunca, çok çabuk dâhil olduğum bir proje oldu. Ki Can hocanın da okuduğum senaryoyu çok daha ötelere taşıdığını hissediyorum. Ben, izleyicilerin çok seveceğini düşünüyorum. O hissiyatım hâlâ geçerli… O hissiyatın izleyicilerde de oluşacağını ve bu işin ikinci sezonunun da olacağını düşünüyorum. GERÇEK OLMASINA ÇOK DİKKAT ETTİM Karakterlerinize nasıl hazırlandınız? Özel bir çalışma gerektirdi mi?Bergüzar Korel… Bu biraz daha tırnak içinde oyuncaklı diyebileceğim bir kadın. Ben, Bergüzar olarak oyunculuk yapıyorum ve belirli karakterleri canlandırıyorum ama burada yine bir televizyon figürünü canlandırıyor olmak ve kameranın karşısına da tamamıyla kendi kimliğiyle çıkan bir kadını oynayacak olmak, bana bu karakteri yaratırken çok fazla boyutlama imkânı sundu. Hikâyeyi üç sene öncesinde okumuştum ama çok revize oldu, karakterde de çok revize oldu. Neslihan, mekanik bir kadın… Mekanik derken; aslında işi hayatı olmuş bir kadın, dolayısıyla aslında bu iş sadece oğlunu kurtarma değil, kendi hayatını, kendi kariyerini, kendini kurtarma savaşı bir anlamda… Tabii ki hepimizin tahmin edeceği üzere gündüz kuşağı programları hepimizin hayatında. İlla ki karşımıza çıkıyor. Zaten Esra (Erol) çok yakın arkadaşım. O noktada, Esra dan çok destek aldım. Program metinlerinde tabii ki yönetmenimiz ve yapımın da onayıyla revizeler yaptık. Styling i, duruşu, saçı, makyajı, daha işe başlamadan önce bütün renkleri belliydi. Sahnelerin bile renkleri belliydi… Yani sahnenin içeriğine göre olan kostümler bile işin başında belliydi. Çok ciddi bir hazırlık süreci geçirdik. Oyuncu olarak da benim için stüdyo tarafı bambaşka, hiç deneyimlemediğim bir şeydi. Diğer tarafın matematiğini, o dramı ya da bütün o duygu barındıran sahneleri oynama egzersizimiz var elbette ama program sunucusu Neslihan ı çalışırken çok gergindim tabii… Çünkü Neslihan çok hatasız bir kadın. Bir yandan da bu karakterin hiçbir şekilde karikatür olmasını, yapay olmasını istemedim. Gerçek olmasına çok dikkat ettim… Spiker, böyle konuşur, böyle yürür den ziyade, o bütün gündüz kuşağı programlarının kadın sunucularını izledim. Böyle bir sentez yapmaya çalıştım, umarım olmuştur.Serkan Altunorak… Şimdi Bergüzar anlatırken aklıma geldi; gündüz kuşağı programları yapanların hepsinin neden kadın olduğunu düşündüm. İlk defa aklıma geldi. Neden bunu sadece kadınlar yapıyor? Asla cinsiyetçi bir yerden sormuyorum. Gerçekten ilgimi çekti. Hepsi kadın, hiç erkek yok. Çok ilginç…ÜSTESİNDEN GELDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM Akademisyen Vural karakterine nasıl hazırlandınız?Serkan Altunorak… Neslihan ı ayrı tutarak söylüyorum. Bergüzar ın hazırlanma süreci bizimkinden bambaşkaydı. Neslihan karakterini, hikâyenin ana aksının giden tarafını destekleyen karakterler olarak ben daha çok adamın seçimlerine ve o seçimlerden sonra hayatında o beklenmedik; hani, verdiğimiz kararların sonucunu düşünmeyiz ya… Hepimizin yaptığı gibi… Hayatın aynı içinde olan o durumu nasıl gerçekçi bir hale dönüştürebileceğimi düşündüm. Aldığı kararları ben bir Serkan olarak onaylamasam da oyuncu Serkan olarak onunla empati kurmam gerektiğini ve o kararları alırken gerçekliğini ve hissini düşünmeye çalıştım. Bergüzar ile inanılmaz bir set deneyimimiz oldu. Ben çok şanslı bir oyuncu olduğumu düşünüyorum. Çünkü Bergüzar; çok çalışkan, ne yaptığını bilen, karşımda her zaman provaya ve her zaman yeni fikirlere açık bir partnerim vardı. Bergüzar bu noktada benim işimi çok kolaylaştıran bir partnerdi. Çünkü çok zor bir üç haftamız vardı. Toplam yirmi küsur günde bir ev içindeydik ve çok majör sahneleri oynuyorduk. Beraber, hiç zorlanmadan işin üstesinden geldiğimizi düşünüyorum.
Bergüzar Korel… Serkan, Caner, İbrahim ve diğer bütün oyuncularla ve yönetmenimizle birlikte çalıştığım için çok şanslıyım. Yönetmenimiz; Yoruldunuz mu? diye sorduğunda, Serkan; Fiziksel olarak yoruld

(Makalenin geri kalan kısmı devam ediyor.)

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu