MANŞETLER

“Filistinliler, hayatta kalmak için mücadele veriyor”

İsrail-Hamas Çatışmaları Devam Ediyor

7 Ekim’de başlayan İsrail-Hamas çatışmalarında bugüne kadar herhangi bir çözüme ulaşılamadı. Taraflar arasında yapılan özellikle Mısır’da yapılan müzakere görüşmeleri sonuç vermedi, ancak 6 Mayıs akşamı Hamas, Mısır ve Katar’ın teklif ettiği ateşkes önerisini kabul etti.

İsrail ise Refah’a kara operasyonu başlattı, tam da bu gelişmeler yaşanırken Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen “Öğrenilmiş Sessizliği Bırakıp Gerçeği Konuşmak: Filistin’de Baskılarla Başa Çıkmak ve Barışı Sağlamak” başlıklı uluslararası panelde önemli isimler bir araya geldi.

Brown Üniversitesi’nde Soykırım Çalışmaları Profesörü Omer Bartov, São Paulo Üniversitesi’nde Çağdaş Arap Tarihi Profesörü Arlene Elizabeth Clemesha, Edinburgh Üniversitesi’nde Nicel Siyaset Bilimi Profesörü Uğur Özdemir ve Filistinli doktor Toronto Üniversitesi Dalla Lana Halk Sağlığı Okulu Profesörü Izzeldin Abuelaish bir araya gelerek Filistin’de barışın sağlanması için yapılması gerekenleri konuştu.

İsrail’in ilk Filistinli doktoru Izzeldin Abuelaish’in yaptığı konuşma salondaki herkesi duygulandırdı. Nobel Barış Ödülü Adayı ve Toronto Üniversitesi Dalla Lana Halk Sağlığı Okulu Profesörü Abuelaish, “Filistinlilerin yaşamak için savaştığını” vurguladı. Abuelaish, Ocak 2009’da İsrail tank mermisinin evine isabet etmesi sonucu üç kızını ve yeğenlerini kaybettiğini gözleri dolu bir şekilde anlattı. İsrail’in Ekim ayında başlattığı saldırılarda ise Cibaliye Mülteci Kampı’nda çok sayıda yakınını kaybettiğini söyledi.

“Ben Cibaliye Mülteci Kampı’nda doğmuş, büyümüş ve yaşamış bir Filistinli mülteciyim,” diyen Abuelaish, “Nakba’dan sağ kurtulan, 1948’de vatanlarından sürülen, işgalin ve acının zulmüyle yüzleşen, yoksullukla mahrum bırakılan bir anne-babanın çocuğuyum,” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında Filistin’in özgürlüğü ve barış için mücadeleye devam edeceğini vurgulayan Abuelaish, “Yolumu eğitimle buldum ve hayatım savaştı; çünkü savaş öldüren ve öldürülecek olan askerler değildir. Savaş kadınlar ve çocuklarla ilgilidir. Savaş, önlenmesi gereken hastalıklar gibi önlenebilir. Çünkü her insan için adalet ve özgürlük esastır, haysiyetimiz ve tam anlamıyla insan olma yeteneğimiz için bu çok önemlidir. Bu ahlaki, etik ve insani bir görevdir,” ifadelerini kullandı.

2009 yılında İsrail saldırılarında 3 kızını kaybeden Abuelaish, “Bu onların suçu değildi, ben onları insancıl bir şekilde büyütmeye çalıştım, eğitimli insanlar olmasını istedim. Onlarla gurur duyuyorum,” ifadeleriyle herkesi duygulandırdı. Barış için çabalamaya kararlı olan Dr. Abuelaish, “Barış kavramı hakkında konuşuyoruz. Barış sadece bir kelime ya da kavram değildir. Barış, onu yaşadığınız ve hissettiğiniz bir yaşam biçimidir. Barış, içinde yaşadığımız çevre ile aramızdaki bir ilişkidir ve bazı gereklilikleri vardır. Birincisi, saygıya ihtiyacımız var. İnsan haklarına saygı, eşit haklara… Adalete ihtiyacımız var. Özgürlüğe ihtiyacımız var. Eğer bu değerlerden, erdemlerden herhangi biri yerine getirilmezse, bu şiddettir. Çünkü şiddet, birinin haklarını, onurunu, özgürlüğünü ya da hayatını ihlal ettiğimizde ortaya çıkar. Filistinliler için istikrar ve adalet olmadan bu dünyada özgürlük olmaz. Derhal ateşkes yapılmalıdır,” dedi.

Dr. Abuelaish sözlerini şöyle sonlandırdı; “Gazze umutsuz, karanlık, yardımsız… Ben dünyadaki herhangi bir insandan farklı mıyım? Biz Filistinliler imkansız şeylere inanmayız. Asla pes etmeyeceğiz, kararlıyım. Yeniden sıfırdan başlamaya hazırız.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu