MANŞETLER

Erdoğan’dan Son Açıklamalar: Başkanın Gündemine Dair Güncel Yorumlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aydın’da Vatandaşlara Seslendi

31 Mart günü sandıkları patlatmaya hazırlanıyoruz. Bu şehir bize “Yeter, söz milletin” diyerek Türk demokrasisine adını altın harflerle yazdıran şehit Adnan Menderes’in emanetidir.

Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma yolculuğu her darbede, her cunta girişiminde, her siyasi ve ekonomik krizde ne yazık ki kesintiye uğradı. Bu defa durum farklı. Bizimle aynı seviyede olan ülkeler aldı başını gitti.

28 Şubat’ın 27nci yıldönümü. 28 Şubat postmodern darbesi demokrasi tarihimizin utanç verici sayfalarından birisidir. Menderes’i darağacına gönderen zihniyet, 28 Şubat darbesinde kendince daha incelikli yöntemler kullandı. Bu darbe girişiminin elebaşlarından birinin, ülkemizin nüfusunun birkaç milyon azalmasının zarar gelmeyeceğini söylediği rivayet edilir.

Kılık kıyafetinden dolayı kadınların okuma ve çalışma haklarının gasp edildiği, milli irade hazımsızlığının sergilendiği, bazı medya organlarının darbe bülteni gibi yayınlar yaptığı; demokrasi, hukuk, adalet ve özgürlük namına değerlerin çiğnendiği o kara günleri unutmadık.

Asıl büyük kavgayı bunlara karşı verdik. Kendi siyasi serencamımızda darbecilerle sık sık yüz yüze geldik. Partimizi kurup başbakanlık görevini üstlendikten sonra sürekli darbeci zihniyetin oyunlarıyla boğuştuk.

Cumhuriyetimize, milli iradeye, demokrasiye kast eden tuzaklarla, karanlık cinayetlerle karşılaştık. Ardından uyduruk gazete kupürleriyle, internet haberleriyle partimizi kapatmaya kalktılar. Bu badireleri aştıkça önümüze yeni yeni engeller çıkardılar.

Gezi olayları, FETÖ’nün emniyet/yargı darbe girişimi, PKK ile vatan topraklarını parçalamaya, 15 Temmuz’da milletimize silah çektiler. Teröristlerle vatan topraklarına kast ettiler. Hiçbirinde başarılı olamayınca işi ekonomimizi mahvetme tehditlerine kadar vardırdılar.

Saldırıların gerisinde Türkiye’yi istedikleri gibi yönetmek isteyen emperyalist güçler olduğunu biliyoruz. Asıl büyük kavgayı bunlara karşı verdik. Lafarge Türkiye’ye geldi, teröristlere mağara yaptılar. Fransa terörün baş destekçisi oldu. Kuzey Suriye’deki Lafarge’ın bütün barınaklarını gömdük.

Ülkemizi siyasetiyle, diplomasisiyle, üretimiyle, ihracatıyla, savunma sanayiyle güçlendikçe bize karşı kurulan tuzakların çapı da büyüdü. Covid-19 ve Rusya-Ukrayna savaşıyla kendi canlarının peşine düşmeseler daha neler yaparlardı, Allah bilir…

En büyük başarımız ülkemizi demokrasi ve kalkınma rotasında tutmak olmuştur. Bugün de milletimizi yılgınlığa sürükleyerek, ülkemizi yeniden darbe iklimine sokmaya yanıp tutuşanlar olduğunu biliyoruz.

Artık işleri daha zor, Türkiye eski Türkiye değil. Bambaşka bir Türkiye, devlet var. Sağda solda kendi kendilerine gelin güvey olan varsa, Aydın’dan hepsini ikaz ediyorum. Hayalinizde 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat gibi bir darbe veya cunta girişimi varsa, karşılaşacakları gerçek en hafif tabirle 15 Temmuz olacaktır.

Bugün de çözmemiz gereken sıkıntılar var. Bunları milli irade hırsızlarının, demokrasi hazımsızlarının eline teslim ederek değil, daha çok mücadele vererek, daha çok alınteri dökerek çözeceğiz. Çalışarak, üreterek, alınteri dökerek, tehditlere direnerek bütmeyi sizlere taahhüt ediyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu