Türkiye, BM’de “Anlatılması Gerekenleri Ortaya Çıkarmak” adlı bir program düzenledi.
‘Anlatılmayanı Ortaya Çıkarmak: Çatışmanın Kadınlar ve Kız Çocukları Üzerindeki Yıkıcı Etkisi’ Oturumu BM’de Gerçekleşti
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinesinde düzenlenen oturum, çeşitli ülkelerden değerli konukların katılımıyla gerçekleşti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen oturuma Katar Sosyal Gelişme ve Aile Bakanı Maryam bint Ali bin Nasser Al Misnad, Filistin Kadın İşleri Bakanı Amal Hamad, Ukrayna Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Iryna Postalovska ve BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durum Yardım Koordinatör Yardımcısı Joyce Msuya da katıldı.
Oturumun moderatörlüğünü AA’nin BM muhabiri Şerife Çetin üstlendi. Filistin Kadın İşleri Bakanı Amal Hamad, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında hayatını kaybeden kadın ve çocuklara dikkat çekerek, “Bu soykırımda gerçek acıyı kadınlar çekiyor. Bu saldırılarda konutların yerle bir edilmesinde, açlığa mahkum edilmede, en büyük yük onların omuzlarında.” şeklinde konuştu. Hamad, BM’nin Gazze’deki soykırımı durdurmada başarısız olduğunu ifade ederek, kuruma olan güvenin kaybolduğunu belirtti.
Katar Sosyal Gelişme ve Aile Bakanı Al Misnad, çatışma bölgelerinde özellikle fiziksel özürlü kadınlar ve çocukların durumuna dikkat çekerek ortak çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı. Ukrayna Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Iryna Postalovska da çatışma bölgelerindeki yıkım ve ölümlerin yanı sıra yaşanan şiddetin kadın ve çocuklarda travmalara neden olduğunu belirtti.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Durum Yardım Koordinatör Yardımcısı Joyce Msuya da konuşmasında çatışma gören ülkelerde kadınlara şiddet uygulandığını belirterek, “Kadınlar susturuluyor, sürece katılımı engelleniyor, şiddete ve teslimiyete maruz kalıyor.” şeklinde ifadeler kullandı. Oturumun sonunda katılımcılar panelistlere sorular yöneltti ve fikirlerini aldı. Bu önemli oturum sayesinde çatışmanın kadınlar ve kız çocukları üzerindeki yıkıcı etkileri gündeme taşındı.