Yetişmeye çalışırken randevuya çağırdığı motokurye canını kaybetmişti

Motokurye ve Yaya Katliamı: Bakırköy’de Trajik Kaza

Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi yol ayrımında insanlık dışı bir olay meydana geldi. Küçükçekmece’de muhasebecilik yapan Betül Gürbüz’ün hayatı, bir motokurye çağırma kararıyla kara bir lekeye büründü. Gürbüz, umutsuzca cep telefonu uygulamasından motokurye çağırarak Bakırköy’deki randevusuna yetişmek istedi. Ancak kaderin cilvesi, onu ve motosiklet sürücüsü Serkan A.’yı feci bir sona sürükledi.

Hastane yol ayrımında, Serkan A.’nın direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucu gerçekleşen faciada, önlerindeki beton pompası taşıyan kamyona çarpılmasıyla Betül Gürbüz ve motosiklet sürücüsü yola savruldular. Kazanın dehşet verici etkisiyle Gürbüz’ün bacakları koptu ve ağır yaralar aldı, yapılacak tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Neyse ki, motosiklet sürücüsü Serkan A. hafif yaralarla kurtuldu, ancak ciddi yaşamsal tehlikeler atlattı.

Polis ekipleri, kazanın sorumluları olarak kamyon şoförü Emrah D. ve motosiklet sürücüsü Serkan A.’yı gözaltına aldı, adli süreç başladı. Ancak adalet, her zaman tam anlamıyla tatmin edici olmuyor. Serkan A.’nın ‘taksirle ölüme neden olma’ suçundan 2 ila 6 yıl arasında hapis istenirken, Gürbüz’ün ailesi ve sevenleri için adalet hâlâ eksik kalıyor.

İddianamede yer alan açıklamalara göre, Serkan A.’nın kontrolsüz bir şekilde şerit değiştirerek kazaya sebebiyet verdiği ve asli kusurlu olduğu belirtildi. Ancak, Serkan A.’nın ifadesindeki savunması rüzgâr gibi esiyor. Olayda kusurlu olmadığını, karanlık bir kaderin kurbanı olduğunu dile getiriyor. Ancak acı gerçek, Betül Gürbüz’ün artık aramızda olmadığı ve bir trajedinin gölgesinde yaşamların sürdürüldüğü.Bu trajik kaza, vicdanları sızlatan, adalet arayan yürekleri kanatan bir gerçeklik barındırıyor. Umuyoruz ki, adalet, yitirilen yaşamların ardından gecikmeden karşılık bulur.