Muğla’nın Denizleri İnsanları Endişelendiriyor: Denizlere Sahip Çıkmak Şart!
Türkiye’nin En Uzun Kıyısı Muğla’da Deniz Turizmi ve Ekosistemi Tehdit Altında
Muğla’nın benzersiz kıyılarında her yıl binlerce teknenin sefer yapmasıyla ticaret ve turizm canlanıyor. Güney Ege’nin kalbi haline gelen bin 484 kilometrelik kıyılarda mavi yolculuğun keyfi sürülüyor. Ancak bölgenin ekonomisi büyük ölçüde deniz turizmine ve ticaretine bağlı. Ne var ki, gün geçtikçe artan ihmaller sonucunda deniz kirliliği ciddi boyutlara ulaştı.
Bazı koylarda denize girmenin mümkün olmaması, deniz ekosisteminin duyarsız teknecilerin bıraktığı atıklardan ciddi şekilde zarar görmesiyle ilişkilendiriliyor. Yağlar, mobilyalar, dolaplar ve lastiklerle dolu sintinelerle beraber deniz altı giderek kirletiliyor. Orman yangınlarının ardından yaşanan erozyon da bu durumu daha da kötüleştiriyor. Fethiye ve Marmaris körfezleri artan kirlilik nedeniyle alarm verirken, bazı bölgelerde atıklar nedeniyle su biti patlaması görüldü.
Muğla’da ekonominin büyük ölçüde denize dayandığı bir gerçek. Ancak maviyle yeşilin buluştuğu bu güzel koyları temizlemenin ciddi adımlar gerektirdiği de bir o kadar önemli. Marmaris ve Fethiye gibi turizm alanlarında, mevcut atık alım teknelerinin yetersiz kalması ve denetimlerin etkisizliği, sorunu derinleştiriyor. Deniz ekosistemine zarar veren teknelerin denetimi ve atıkların bertarafı konusunda ciddi tedbirler alınması şart.
Denizden geçimini sağlayanlar, denizlerin korunması konusunda sorumluluk almalı. Denizlerimizin alarm verdiği bir dönemde samimi ve kapsamlı denetimlerin yanı sıra tesisleşme ve atık yönetimine odaklanılmalı. Küçük de olsa adımlar atılarak, deniz ekosistemimizin korunması için önemli bir yol kat edilebilir.