Hollanda’da Partiler Arasında Koalisyon Anlaşması Sağlandı
Hollanda’da Koalisyon Görüşmelerinde Son Durum: Wilders Başbakanlık Talebinden Geri Adım Attı
Hollanda’da 22 Kasım’da seçimlerden zaferle çıkan ancak hükümeti kurmak için koalisyona ihtiyaç duyan Wilders, dört parti arasında başarılı bir sonuç elde edildiğini duyurdu.
Tarafları müzakere masasına oturtmak için birinci parti lideri olduğu halde başbakanlık görevine olan talebinde geri adım attığını açıklayan Wilders, Lahey’de gazetecilere yaptığı açıklamada “Müzakereciler arasında bir anlaşmaya vardık” dedi.
Görüşmeler, Wilders’ın 22 Kasım’daki seçim zaferinden bu yana aylardır sürmekte olup, sağlık, finans ve iklim konuları kilit noktalar arasında yer almıştı.
Geç politikasını etkileyen ve İslam konusundaki açık sözlü görüşleriyle tanınan Merkezci NSC partisinin lideri Pieter Omtzigt “Bir hükümet kuracağız ve Wilders’ın başbakan adayı olarak kimin önerileceğini bekleyip göreceğiz” açıklamasını yaptı.
Koalisyon müzakerelerinin bir kısmına liderlik eden İşçi Partili Ronald Plasterk, Hollanda medyası tarafından yeni hükümette Başbakanlık görevini üstlenmesi muhtemel bir aday olarak adlandırıldı.
Görüşmelerde Wilders’ın AB ve İslam karşıtı söylemlerini yumuşatması ve Ukrayna’ya yönelik askeri desteğe karşı çıkmaktan vazgeçmesiyle bir dönüm noktasına ulaşıldığı vurgulanıyor. Duyuru, 16 saat süren görüşmenin ardından geldi.
İSTİKRARSIZ BİR KOALİSYON OLASI
Anlaşma, Başbakanlığı bırakacak olan Mark Rutte’nin merkez sağ partisi VVD, yeni NSC partisi ve çiftçilerin protesto partisi BBB’yi 150 sandalyeli parlamentoda 88 sandalye ile güçlü bir çoğunluğa sahip bir koalisyonda bir araya getiriyor.
Lahey’deki Clingendael düşünce kuruluşunda AB ve Küresel İlişkiler Başkanı olan Louise van Schaik, partilerin iktidarı paylaşma konusunda anlaşmış olsalar bile Başbakan konusunun hala sorunlu olabileceği uyarısında bulundu.
Uzmanlara göre kurulması muhtemel koalisyon, deneyimsiz bakanlar ya da yeni partiler arasında siyasi bağlantıların olmaması nedeniyle “doğası gereği istikrarsız” olabilir.
Wilders ile yeni kabinedeki karar alıcılar arasında çatlaklar oluşması ve Wilders’ın sosyal medyayı kullanarak hoşuna gitmeyen politika kararlarına muhalefetini dile getirmesi durumunda da sorun çıkabilir.