Gazze’den Nobel Ödülü İçin Adaylık Önerisi Geldi
Dr. Izzeldin Abuelaish: Filistinli Doktorun Hikayesi
Dr. Izzeldin Abuelaish’in hikayesine odaklanırken unutun İsrail ve Filistin ile ilgili diğer tüm hikayeleri. Çünkü O, Cibaliye mülteci kampında doğup İsrail’deki ilk Filistinli doktor olarak işe alındı. Harvard Üniversitesi’nde uzmanlaşan ilk Filistinli tıp adamı oldu. Ancak başarı hikayesi değil yaşadığı trajedi onu öne çıkardı.
2009’da İsrail tanklarının evine saldırısı sonucu üç kızının ve yeğeninin öldürüldüğünü öğrendiğinde İsrail televizyonuna bağlanarak yardım istemesi bir anda savaşın sembolü haline geldi. Abuelaish’in parçalanmış çocukları için yaptığı “Ya Allah Ya Rabbim, bana yardım et!” feryatları, İsrailli izleyicileri ve dünyayı derinden etkiledi. Bu olaydan iki gün sonra gelen ateşkes, açık bir işaretti.
Abuelaish, İsrail hastanesinde İsrailli bebekler dahil, bir bebeğin doğduğu anı “dünyanın en güzel şeyi” olarak anlatıyor ve ekliyor: “Kimseden nefret etmeyeceğim.”
Dr. Abuelaish geçen hafta, “Filistin’de Barış” konulu panelde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin konuğu oldu. Gazze’deki soykırıma sessiz kalan BM güçlerinin Filistin halkını terk etmediğini anlattı. Abuelaish, kendi trajedisini de anlattı; ailesi 1948’de yaşanan Nakba olayında yerinden edilen yüzbinlerce Filistinli aileden biriydi.
Mülteci olmak, Cibaliye mülteci kampında büyümenin ne demek olduğunu sorulduğunda hayattan mahrumiyetin yanı sıra bekleme, su toplama gibi zorlukları anlatıyor. Gazze’deki sefaleti ve yoksunluğu vurgulayarak insanlığın kriz yaşadığını dile getiriyor.
Ev kavramına da değindiğinde, Toronto’da yaşasa da ruhunun ve zihninin hala Filistin’de olduğunu belirtiyor. Kızlarının mezarlarını ziyaret ederek onlarla konuştuğunu ve mesajlarını onlara aktardığını söylüyor. Evim hala Filistin, çünkü orada anılar ve sevdiklerim yatıyor.
2009 yılında İsrail televizyonunda yaşadığı trajedinin canlı yayınlanması sonrası hayatı değişti. İsrailliler tarafından bir doktor olarak tanınır hale geldi ve olay savaşı sembolize etti.
Yaşadıklarını, çocuklarının ölümünü anlatan “Nefret Etmeyeceğim: Bir Gazze Doktorunun Barış ve İnsan Onuruna Giden Yolculuğu” adlı kitabıyla insanlara nefret yerine umut ve barış mesajı vermek istediğini belirtiyor.
Dr. Abuelaish, doktor olmayı tercih etmesinin nedenini açıklarken insanların yaralarını iyileştirmenin yanı sıra insanlığı da yaydıklarını vurguluyor. Her çocuğun yüzüne baktığında kendi kızlarını gördüğünü ve her çocuğun doğduğu anda eşit ve özgür olduğunu dile getiriyor.
Filistin’de bebeklerin strese bağlı akıl hastalıklarıyla doğduğunu söyleyen Abuelaish, savaşın ve kuşatmanın yarattığı çaresizlik ve umutsuzluğu vurguluyor. Barış ve insan haklarına olan inancından bahsederek, Filistin ve İsrail arasında barışın mümkün olduğuna inancını aktarıyor.
Toronto Üniversitesi’nde profesör olan Dr. Abuelaish, tıp doktoru ve barış savunucusu olarak çalışmalarına devam ediyor. Filistinli bir doktor olarak yaşadıkları trajediden sonra Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi ve barışa katkı sunmaya devam ediyor.