Dolmabahçe müzakerelerinden barışçıl bir sonuç neden çıkmadı? Pazarlık yapan taraflar arasında karşılıklı suçlamalar!
ABD ve Batı Ukrayna’ya Yeni Silahlar Yollarken, Rusya İstanbul Müzakerelerini Gündeme Getiriyor
Gündemde bomba etkisi yaratan haberlere bir yenisi daha eklendi. Rusya’nın, ABD ve Batı’nın Ukrayna’ya silah sevkiyatına hazırlandığı bir dönemde İstanbul müzakerelerini yeniden gündeme getirmeye çalışması dikkat çekiyor. Alman Die Welt gazetesi, Dolmabahçe Sarayı’nda ele alınan 17 sayfalık metni yayınladı. Metin, taraflar arasındaki anlaşmanın niye direkten döndüğünü sorguluyor.
Çetin müzakereler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Nisan 2022 tarihinde “En kötü barış, en iyi savaştan iyidir” diyerek başlattığı görüşmelerde 7 maddenin üzerinde anlaşma sağlandığını ilan etmişti. Bu 7 maddelik mutabakat şu şekilde özetleniyor:
- Ukrayna, herhangi bir askeri ittifaka katılmayacak.
- Ukrayna, nükleer silah üretmeyecek ve bulundurmayacak.
- Ukrayna, deniz, kara ve havalimanlarını askeri amaçlarla üçüncü ülkelere kullandırmayacak.
- Yabancı ülkeler Ukrayna’da askeri tatbikat yapamayacak.
- Ukrayna, aşırı milliyetçi ve ırkçı oluşumları yasaklayacak.
- Ukrayna-Rusya sınırında çekilme planı yapılacak ve Kırım’ın statüsü belirlenecek.
- Rusya, Ukrayna’ya güvenlik güvencesi verecek.
Görüşmeler, Zoom üzerinden yapıldı. 2020 yılının nisan ayında iki ülke heyeti anlaşma zaptıyla Moskova ve Kıyiv’e döndü. Ancak Rus heyetinin ek talepleri görüşmelerin akışını değiştirdi.
- Ukrayna ordusunun asker sayısını azaltması gerektiği belirtildi.
- Rusçanın Ukrayna’da ikinci resmi dil olması talep edildi.
- Anlaşmanın imzalanmasına kadar Ukrayna’nın açtığı tazminat davalarının geri çekilmesi istendi.
Ukrayna’nın bu ek talepleri kabul etmemesi müzakerelerin tıkanmasına neden oldu. Die Welt’in yayınladığı haber sonrası Kremlin’den tepki geldi. Putin’in sözcüsü Dmitriy Peskov, İngiltere’nin müzakerelerin baltalanmasından sorumlu olduğunu iddia etti. Bu gelişmeler Türkiye-Almanya ilişkilerinde de yankı uyandırdı. Hürriyet’ten Nerdun Hacıoğlu’na göre, ‘Türk döneri’nin sembolü haline gelen ilişkiler, yeni bir boyut kazandı.
Kaynak: Hürriyet / Nerdun Hacıoğlu