Tokat’ta Ardı Ardına Gelen Depremler! Uzman İsim O Fay Hattının Önemini Vurguladı
18 Nisan 2024’te Kandilli Rasathanesi’nden Gelen Deprem Uyarısı!
Gece saatlerinde, 2 sarsıntıyla birlikte bölge halkını tedirgin eden olay, Yozgat ve Tokat’ta meydana gelen depremlerle başladı. İlk olarak gece 01.06’da Yozgat’ta 4.8 büyüklüğünde bir deprem yaşandı. Ardından saat 02.35’te ise Tokat’ta 4.1 büyüklüğünde bir sarsıntı kaydedildi.
Dün sabahın erken saatlerinde, Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı ve Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal’la gerçekleştirdiğimiz özel röportajda, depremler hakkında kritik bilgiler öğrendik. Prof. Dr. Pampal, bu depremlerin tali faylardan kaynaklandığını belirterek, 5-6 büyüklüğünde depremlere dikkat çekti.
İşte beklenen deprem, Prof. Dr. Pampal’ın işaret ettiği gibi gerçekleşti. Akşam saatlerinde, 5.6 büyüklüğünde bir deprem Tokat ve Yozgat’ta kaydedildi. Ancak bu depremler sadece geçmişte yaşanan depremleri değil, gelecekteki riskleri de beraberinde getiriyor.
Tokat’ın deprem tarihine baktığımızda, 1942 Niksar-Erbaa Depremi gibi tarihi olaylar büyük yıkımlara yol açmıştı. Bu depremler, bölgedeki altyapının ve yapıların dayanıklılığını da sorgulamamıza neden oluyor.
Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güneyinde bulunan Tokat ve çevresi, deprem riski açısından son derece hassas bir bölge olarak ön plana çıkıyor. Bölgedeki tali faylar, büyük depremlerin ön habercisi olabilir. Prof. Dr. Pampal’ın verdiği bilgilere göre, bu faylar 5 ila 6 büyüklüğünde depremlere yol açabilir.
Yaşanan sarsıntılar, hepimizi endişelendiriyor. Öncü depremler, genellikle büyük depremlerin habercisi olmaz ancak istisnai durumlar olabilir. 1995’te Afyonkarahisar’da yaşanan Dinar Depremi gibi öncü sarsıntılar, insanları uyanık tutmalı ve tedbir almaları konusunda uyarı niteliğinde olabilir.
Son olarak, 5.6 büyüklüğündeki depremin Yozgat ve Tokat’ta yıkıma neden olduğu bildirildi. Ancak en önemli konu, bu sarsıntıların gelecekteki risklere karşı bizi uyarıcı bir işaret olmasıdır. Uzmanların öngörüleri ve uyarıları, hayati önem taşıyor. Unutmayalım, doğal afetlere karşı her zaman hazırlıklı olmalıyız.
