Türk doktor Gazze’deki zorlukları açıkladı: “Mecburen hastalar arasından seçim yapmak zorunda kalıyoruz”
Gazze Şeridinde Yaşanan İnsani Kriz Tanıklığı: Türk Doktor Taner Kamacı’nın Gözünden
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırıları sırasında, Gazze’deki izlenimlerini aktaran Türk doktor Taner Kamacı, son yaşanan bombalamaların artarak devam ettiğini ifade etti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ateşkes önerisine rağmen bombardımanlar şiddetleniyor:
“BM Güvenlik Konseyi’nin Gazze’de ateşkesi öngören kararının kabul edilmesinin ardından, İsrail’in son iki gündür artan bombardımanları endişe verici bir boyuta ulaştı. Susmasını beklediğimiz bir anda şiddet daha da yükseldi, aralıksız bombalamalar sürüyor.”
Acil serviste yaşanan dram:
“Çalıştığım hastanenin acil servisi, enkaz altındaki yaralılarla dolu. İnsani yardımların yetersiz olması sebebiyle mecburen hasta seçmek zorunda kalıyoruz. Hayati risk taşıyanlar öncelikli olarak ameliyat olabiliyor. Durum çok acil olmadıkça, diğerleriyle ilgilenemiyoruz.”
Çocukların çaresizliği ve acıları:
“Acil servise en çok çocuklar getiriliyor. Birçok çocuğun vücudunda kırıklar ve yanıklar var. Bu tablo insanın içini parçalıyor. Buradaki insanlar, altı aydır süren bu çaresizlikle baş etmeye çalışıyorlar.”
Hayatta kalan son sağlık merkezleri:
“Gazze’de hizmet veren hastanelerin çoğu kullanılamaz hale geldi. Şu anda sadece iki üç hastane faal durumda ve bunlardan sadece ikisinde ameliyat yapabiliyoruz. Bu koşullarda hasta seçmek, gerçekten yürek burkucu bir durum.”
Türkiye’den sağlık ekibi desteği:
“Türkiye’den gönüllü olarak Gazze’ye geldik. Şu anda sadece ben ve 25 kişilik uluslararası ekibimiz buradayız. Gelecek hafta Türkiye’den yeni bir ekip daha olacak. Sağlık Bakanlığına başvurular yapıldı, destek olmak isteyen hekimler hazır bekliyor.”
Müslüman hekimlerin çağrısı:
“Dünyadaki hekimlere sesleniyorum; herkes Gazze’ye gelmeyebilir ama yaşanan insanlık dramını anlatmak herkesin görevidir. Müslümanlar olarak, Hipokrat yemini almasak da insanlık adına bir yeminimiz var. Birlik olalım, acıyı ve çaresizliği birlikte hissedelim.”