Stalkerware kullanımına karşı kararlı bir mücadele başlatıldı.
Stalkerware Yazılımları Dünya Genelinde Artış Gösteriyor
Genellikle takip edilen kişinin rızası ve bildirimi olmadan yüklenen bu yazılımlar, yazılımı yükleyen failin yazılımın yüklendiği kurbanın hayatı üzerinde kontrol sahibi olmasını sağlar. Stalkerware yazılımlarının yetenekleri uygulamaya bağlı olarak değişir.
2023 yılında dünya çapında 31 bin 31 tekil kişinin takip yazılımlarından etkilendiğini ortaya koydu ve bu sayı 2022’ye kıyasla %5,8 artış gösterdi. Rakamlar, 2021’deki düşüş eğiliminin tersine döndüğünü ve dijital tacizin küresel bir sorun olmaya devam ettiğini doğruluyor.
2023 yılında Rusya, Brezilya ve Hindistan kullanıcı sayısı itibariyle bu tür yazılımlardan en çok etkilenen ilk üç ülke oldu. Bir önceki yıl ilk beşe giren İran hala ilk beşte yer alıyor. 2021 ile karşılaştırıldığında bu sorundan etkilenen ilk 10 ülke çok az değişti.
Almanya 7. sıradan 10’a düşerken, 2022’de 8. sırada olan Suudi Arabistan bu yıl en çok etkilenen ülkeler arasında değil.
Dünya genelinde ankete katılanların üçte birinden fazlası (%39) mevcut veya önceki partnerlerinden şiddet veya istismar gördüklerini bildirdi.
Rapor için soru yöneltilenlerin %23’ü yakın zamanda flört ettikleri birinden bir tür çevrimiçi takip ile karşılaştıklarını belirtti. Ayrıca katılımcıların genel olarak %40’ı takip edildiğini veya takip edildiğinden şüphelendiğini bildirdi.
Diğer yandan katılımcıların %12’si partnerinin telefonuna parametreler yüklediğini veya ayarladığını, %9’u ise partnerine izleme uygulamaları yüklemesi için baskı yaptığını kabul etti.
Bununla birlikte partnerini farkında olmadan izleme fikri bireylerin çoğunluğu (%54) tarafından onaylanmadı ve bu tür davranışlara karşı olunduğuna dair bir tavır ortaya koyuldu.
Bir partnerin çevrimiçi faaliyetlerinin rızaya dayalı olarak izlenmesine yönelik tutumlarla ilgili olarak, katılımcıların %45’i bu durumu onaylamadığını ifade ederek gizlilik haklarının önemini vurguladı.
Buna karşılık %27’si ilişkilerde tam şeffaflığı destekleyerek rızaya dayalı izlemeyi uygun görürken, %12’si yalnızca karşılıklı anlaşmaya varıldığında bunu kabul edilebilir bulduğunu ifade etti.