Marmara Bölgesi’nde Olası Deprem İçin 4 Farklı Senaryo Göz önünde Bulundurmaya Alınıyor
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Afet Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Marmara Denizi Gerilim Değerleri Hesaplandı
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Afet Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından geliştirilen yazılımla, Marmara Denizi’ndeki gerilim değerleri detaylı bir şekilde hesaplandı. Merkezin kurucusu olan Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, afet radar uydularından elde edilen verileri paylaştı.
Prof. Dr. Kutoğlu, Türkiye’nin yer kabuğu hareketleri haritasına göre, Kuzey Anadolu Fay (KAF) Hattı üzerindeki noktalardaki renk farklılıklarının hareket hızı farklılığına işaret etti. Bu hareket farkının fayların enerji biriktirmesinin ana sebebi olduğunu belirten Kutoğlu, bu durumun depremlerle sonuçlandığını vurguladı.
Haritada yapılan incelemeler sonucunda, İzmit ve Tekirdağ bölgelerindeki hareket hızlarının benzer olduğu ortaya çıktı. Kutoğlu, Marmara Denizi’nin doğu ve batı yakalarındaki hareket mekanizmalarının benzerlik gösterdiğini ve enerji biriktirmeye devam ettiğini belirtti.
Geliştirilen yazılımla, Marmara Denizi’ndeki gerilim değerlerini hesapladıklarını açıklayan Prof. Dr. Kutoğlu, Tekirdağ segmentinin diğer bölgelere göre en yüksek gerilime sahip olduğunu ifade etti. Tekirdağ segmentinin kırılması durumunda 7-7.1 büyüklüğünde bir depremin olabileceğini belirten Kutoğlu, bölgenin potansiyel riskine dikkat çekti.
Prof. Dr. Kutoğlu, mevcut konutların yapılarına da değinerek, mülkiyetlerin münferit evlere dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Hazine arazilerinin bu amaçla kullanılabileceğini ve yatay mimariyle yapılan münferit konut projelerinin hızla hayata geçirilebileceğini vurguladı.
Ülkemizdeki konut alanlarının genişliğini ve sosyal dönüşüm potansiyelini belirten Kutoğlu, münferit evlerde yaşamanın insanlar için önemli olduğunu ve bu konunun acil olarak ele alınması gerektiğini dile getirdi. Toprakla olan bağın insan psikolojisi üzerindeki etkilerine dikkat çeken Kutoğlu, Hazine arazilerinin kullanımıyla sağlanabilecek çözümlere değindi ve deprem riskini azaltacak adımların atılması gerektiğini vurguladı.