“Her şey kadının elinden çıkar.”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Kadın Hakları Mücadelesi
Dünya Kadınlar Günü, Birleşmiş Milletler tarafından insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilinçlerini geliştirmelerinin, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlandığı bir gün olarak kabul ediliyor.
8 Mart 1857’de ABD’nin New York kentinde başlayan kadın hakları mücadelesi, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı başlatılan grevin, 129 kadın işçinin can verdiği bir trajediyle sonuçlanmasıyla tarihe geçti. Bu acı olayın anısına, 2. Enternasyonal’de Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin tarafından 8 Martın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanması önerildi ve kabul edildi.
Türkiye’de kadın hakları mücadelesi de uzun ve zorlu bir süreçten geçti. Cumhuriyet döneminde, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kadın haklarına yönelik önemli adımlar atıldı. Kadınlar, eğitimden iş hayatına, siyasetten aile içi haklara kadar birçok alanda haklarını kazanmaya başladı.
Atatürk, kadınların toplumdaki önemini vurgularken şöyle diyordu: “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Kadınların eğitim ve entelektüel yetkinlik kazanması gerektiğini vurgulayan Atatürk, Türk kadınlarının memleketin kaderini idare eden siyasi zümreye dâhil olma arzusunu destekledi.
Bugün, dünya genelinde kadın hakları ve eşitlik mücadelesi devam ediyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların geçmişteki mücadelesini hatırlamak, bugünün sorunlarını tartışmak ve geleceğe umutla bakmak için önemli bir fırsat sunuyor. Kadınlar, toplumun güçlü ve eşit birer parçası olarak varlıklarını sürdürmeye devam edecekler.
Unutmayalım ki, kadın hakları insan haklarıdır ve herkesin eşit haklara sahip olması, daha adil bir dünya için hepimizin sorumluluğundadır. Bu özel günde tüm kadınları saygıyla selamlıyor, kadınların hak ettikleri yere gelmeleri için destek olmaya çağırıyoruz.