Fahrettin Koca, Pendik’e 600 yataklı eğitim ve araştırma hastanesi müjdesini verdi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Pendik Sahil’de Seçim Stantlarını Ziyaret Etti
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Pendik Sahil’de esnaf ve siyasi partilerin seçim stantlarını ziyaret etti. Pendik Belediye Başkanı Ahmet Cin’in de eşlik ettiği Bakan Koca, seçim stantlarına tek tek girerek görevlilerle sohbet etti.
Pendik Belediyesi’nin Kadın Festivali Çadırına da giren Bakan Koca çadırdaki vatandaşlarla fotoğraf çekildi. Burada konuşan Fahrettin Koca, “Öncelikle Dünya Kadınlar Günü ile ilgili gününüzü tebrik ediyorum. Pendik için sağlık alt yapımız, Türkiye olarak bir başarımız var. Sağlık alt yapımız yeterli mi? Yeterli olmadığını biliyoruz. Bu anlamda Marmara Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi’nin nasıl hizmet verdiğini hepimiz biliyoruz. Emin olun 2 yıl kadar bir zaman diliminde 5-6 dönümlük yanında otoparkın olduğu yerin genişletilerek hizmet verilmesi talebi oldu. Bende ısrarla Pendik’in her geçen gün gelişen bir ilçemiz olduğunu, sağlık hizmetinde erişim anlamında uzun vadeli sorunların daha ciddi aşılabileceğini, o nedenle daha büyük bir hastanenin ve vatandaşında kolay erişebileceği lokasyonda olmasını ısrar ettim. Tabi boş alan yoktu. Kamu alanı yok. Hatta imkanı olsa kamulaştırmaya da razıydık. Ama ona rağmen bulamadık. En sonunda Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait sahile yakın Batı Mahallesi’nde var olan arazinin alt kısmını istedim daha önceki Tarım ve Orman Bakanımız Vahit Bey’den. Israr ettim. Biz alt kısmını vermek istemiyoruz dediler. Üst kısmını verebiliriz dediler. Eyvallah üst kısmına da razı olalım dedik. 2 gün önce o arazide karar kılındı. 2 gün önce sözleşme yapılarak o arazi bakanlığımıza geçmiş oldu” dedi.
“2026 YILINDA YENİ HASTANEMİZİ BİTİRMEKTEN YANAYIM”
Sözlerine devam eden Bakan Koca, “Pendik’te Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait olan arazinin yolun üst kısmı bize tahsis edildi ve bize geçmiş oldu. Önümüzdeki aylarda var olan bir projemiz vardı. Ben o projeyi yenilemekten yanayım. Buraya ihtiyacımızı göz önüne alarak, bütün birimlerin yeterli ve yetkin olduğu ve özellikle sahilde olduğu için, herhangi bir felakette sahildeki hastanelere ihtiyacımız var. 400 yatakla yatırıma giden hastanenin yoğun bakımla birlikte 600 yataklı olarak hizmet verecek. Bu hastanenin devamında bütün birimlerini projelendirerek eğitim ve araştırma hastanesi olarak bir fonksiyonla hizmet verebilmesinden yanayım. Sebebi ise sahile yakın olması, bir felaket durumunda bu hastanenin bütün birimleriyle üçüncü basamak hizmet verebilmesini planlıyor olacağız. Şimdiden hayırlı olsun. 3-4 ay içerisinde detaylı projelendirmesi biter. 5-6 ay içerisinde yapım ihalesini hızla başlatmış oluruz. Ben 2026 yılının sonunda bitirmekten yanayım” şeklinde konuştu.
“31 MART TÜRKİYE YÜZYILI İÇİN BEN DE VARIM DEDİĞİMİZ GÜNÜN ADIDIR”
Yapılacak yerel seçime değinerek, 31 Mart’ın siyasi polemikler yerine eser, hizmetin, Pendik ve İstanbul’un ihya edildiği gün olacağını, halkın vereceği kararın bu anlamda eser ve hizmet siyasetine odaklanan bir karar süreci olduğunu söyleyen Koca, “İstanbul’un muradına kavuşacağını vereceğimiz kararların kendisine hizmetin önünü açacağından eminim. Bundan bir şüphem yok. Beş yıl boyunca kabinede birlikte yol aldık, arkadaşlık yaptık. Nasıl hizmet yapabildiğini ve yaptığına Elazığ, Hatay, Van ve İzmir’de şahidim. Dolayısıyla ben İstanbul’un ihyasında önemli hizmetlerinin olacağına inanıyorum. 31 Mart Türkiye yüzyılı için ben de varım dediğimiz günün adıdır” ifadelerini kullandı.
“LÖSANTE’YE NEDEN TAM RUHSAT VERMİYORSUNUZ?”
Seçim standında bir vatandaşın LÖSANTE’ye neden tam ruhsat vermiyorsunuz? sorusuna Bakan Koca, “Lösemi hastaları için lösemi hastalarına özel hastaneyi kullanmak üzere ne kadar yatak istiyorlarsa, ne kadar lösemi hastalarına özel hematolog vb. istiyorlarsa sonuna kadar, yoğun bakım dahil açığız. Ama lösemi hastalarının yanında; kadın doğum doktoru, yatağı, ortopedi vb. branşları lösemi hastalarını istismar ederek istememeliler. Nokta. Öbürüne sonuna kadar varız ama lösemi diye gösterip diğer alanlarla ilgili hastane istemek istismardır. Sizi de istismar etmesinler. Buradan herkese duyurarak söylüyorum. Diyorum ki; lösemi yatağı için sonuna kadar, lösemi hastaları için hematoloji vb. hekim istihdamından sonuna kadar ama kadın doğum gibi, ortopedi gibi, beyin cerrahisi gibi branşlarla ilgili lösemili hastalarımızı istismar ederek onun kapısını parayla hizmet ettikleri, hizmetlerinin önünü açmasınlar. Nokta.”